Erzurum’un Palandöken ilçesinde geçtiğimiz günlerde iftardan sonra Erzurum Şehir Hastanesi’nde ebe olarak çalışan Kadriye Böçkün ile eşi Zulküf Böçkün tartışma çıktı. Kısa sürede alevlenen tartışma sonrası coğrafya öğretmeni Böçkün, karısını ve annesini korumaya çalışan 20 yaşındaki genç kız Asude Helen Böçkün’ü de bıçaklayarak öldürmüştü. Olaydan kısa süre sonra yakalanan Zülküf Böçkün’ün mahkemeye verdiği ifadede, eşinin iş nedeniyle arandığı ortaya çıktı.
İŞ NEDENİYLE GELEN TELEFONA SİNİRLENMİŞ
İfadesinde yaklaşık 15 gün önce eşi Kadriye Böçkün’ün iş nedeniyle arandığını ve bu görüşmeden rahatsız olduğunu ifade eden Zülküf Böçkün, o günden beri psikiyatri ilaçlarını kullanmamaya başladığını söyledi. Cinayet saatinden önce tekrar eşi Kadriye Böçkün’e iş nedeniyle gelen telefonla tartışmanın çıktığını anlatan Böçkün, “Yaklaşık 20-30 saniyelik bir konuşma gerçekleşti. Telefon kapandıktan sonra eşime sitem ederek evli bir bayanı bu saatte aranmasının normal olmadığını söyledim. Eşim de idare et ne olacak gibi bir söylemde bulundu. Ben bunun üzerine ‘ara ben şahısla konuşacağım’ dedim eşim de bana ‘benim işim bozulur ben müdür olamam’ dedi.
Ben de ‘başlarım senin müdürlüğüne’ diyerek sinirlendim. Tekrar ‘arayacak mısın’ diye sordum ‘hayır’ dedi. Mutfaktan bıçak alma amacıyla odadan çıktım. Odanın hemen yanında bulunan derin dondurucunun üzerinde sapı ile birlikte yaklaşık 15 cm sarı ahşap saplı bıçağı aldım. Yatak odasına tekrar girdim. Eşime hitaben eşime ‘arayacak mısın aramayacak mısın’ diye sordum eşim bıçağı gördüğü halde ‘hayır aramayacağım’ dedi. Ben de sağ elimde bulunan ekmek bıçağı ile eşime bir defa korkutmak amaçlı karnına doğru hafifçe dokundurdum eşim yine aramayacağını söyleyince elimdeki bıçakla karın boşluğuna doğru 3-4 defa vurdum. Eşim yaralandı. Bu esnada eşim yere düşmemişti ayaktaydı” diye konuştu.
CİNAYETİ ÜÇ BIÇAKLA İŞLEMİŞ
Sabah’ın haberine göre yaşanan arbede üzerine odaya gelen Asude Helen Böçkün, annesini o halde görünce babasının elindeki bıçağı almaya çalışırken babası tarafından göğsünden bıçaklandı. Kızını bıçaklayan cani baba, eşi Kadriye Böçkün’ün salona doğru kaçtığını görerek, peşinden gitti.
Yatağın üzerine doğru yıkılan kadını sırtından ve kafasından bıçaklayan Zülküf Böçkün, kızı ve kardeşinin elinden bıçakları almasına rağmen üç defa mutfaktan bıçak alarak kızı ve eşini canice öldürdü. Böçkün ifadesine şu sözlerle devam etti:
“Kızım Asude Helen odaya girdi bıçağı görünce ‘baba ne yapıyorsun’ dedi ben de ‘kızım bu hepimizi bitirdi’ dedim. Kızımın elinde bir şey yoktu. Benim elimden bıçağı aldı ben onun elinden tekrar geri aldım alırken sağ el yüzük parmağım kesildi. Etrafıma baktım eşim yoktu odadan dışarıya çıktığını gördüm. Kızımın göğüs kısmına doğru 2-3 defa bıçakla vurdum. Kızım odada kaldı. Ben salona doğru yöneldiğimde ablam Remziye geldi. Bu sırada kızım elimde bulunan bıçağı benden tekrar aldı. Ben önce mutfağa giderek ilk aldığım bıçağın aynısı olan bir bıçağı çekmeceden aldım ve eşimin nerede olduğuna bakmaya gittim. İlk başta dışarı çıktığını düşündüm sonra babam ve kız kardeşlerimin uyumuş olduğu salona gittiğini fark ettim. Ben de peşinden gittim. Remziye ve kızım bizim yatak odamızda kaldı. Ben salona geçtiğimde eşim babamın yattığı yer yatağına düşmüştü babam da bu sırada uyanmıştı bana ne yaptığımı sordu.
DEFALARCE KEZ HEM KIZINI HEM EŞİNİ BIÇAKLADI
Ben cevap vermedim babamın yatağının üzerinde olan eşime hitaben ‘Kadriye sen misin?’ diye sordum o da ‘Zülküf’ deyince bende eşimin olduğunu anladım ve kendisine hitaben ‘en başında yapmayacaktın’ diyerek bıçakla üzerine doğru gittim. 4-5 defa daha rastgele bıçakla eşime doğru hamle yaptım hatırladığım kadarıyla bir tanesi kafasına denk geldi. Diğerleri sırtına denk gelmiş olabilir. Kız kardeşim Rabia beni itekledi elimden bıçağı aldı. Bu sırada Remziye salona geldi. Kızım Asude Helen ise kendi odasına gitti. 2’nci bıçağı da elimden kardeşim Rabia alınca tekrar bıçak almak için mutfağa gittim. Koyu kahverengi saplı ekmek bıçağı aldım ve tekrar evin salon kısmına geçerek eşime baktım, hareketsizdi, neden gittiğimi hatırlamıyorum. Sonra kızımın odasına doğru gittim. Kızım elinde telefonla konuşuyordu, oğlum Abdullah Hüseyin de vardı, uyuyordu. ‘Kızım kimle konuşuyorsun?’ dedim beni itekledi. Bir şey söyledi tam hatırlamıyorum. Bu söylediği şeye kızdım 2 defa bıçakla kızımın sırtına vurdum.”